İflas Ettiği Zannediliyordu, Türkiye'nin İlk Dondurma Devi Sahalara Geri Döndü! Duyanlar Markete Akın Etti
Bir döneme damga vuran ve Türkiye’nin ilk entegre dondurma fabrikasına imza atan Panda, uzun süren sessizliğini bozarak yeniden piyasaya dönüş yaptı. Birçok kişinin iflas ettiğini sandığı markanın aslında faaliyetlerini tamamen durdurmadığı, ancak rekabetin sertleştiği süreçte pazar payını yitirdiği ortaya çıktı.
Kaynak: Haber Merkezi
1984 yılında Has Gıda tarafından kurulan Panda, sadece bir dondurma markası değil; aynı zamanda sektörde öncü bir yapıya sahipti. Türkiye’nin ilk tam entegre dondurma fabrikasını kuran Panda, yıllarca televizyon reklamları ve özgün ürünleriyle hafızalarda yer edindi. Yüksek üretim kapasitesi ve kalitesiyle öne çıkan marka, 2010’lu yıllara kadar dondurma pazarının en güçlü oyuncularından biri oldu.
REKABETİN GÖLGESİNDE KALDI
Panda’nın sektördeki etkinliğini yitirmesinin ardında agresif rekabet koşulları yatıyor. Uluslararası gıda devi Unilever’in Algida markası, Türkiye pazarına giriş sürecinde binlerce satış noktasına ücretsiz dondurma dolapları, reklam malzemeleri ve daha yüksek kâr marjları sundu. Bu durum, birçok bakkal ve marketin Panda yerine Algida'yı tercih etmesine yol açtı. Ekipman desteği ve daha cazip ticari şartlar sunan Algida, Panda’nın satış noktalarından birer birer çekilmesine neden oldu.
ŞİRKET İFLAS ETMEDİ
Kamuoyunda iflas ettiği sanılan Panda, gerçekte üretimi hiçbir zaman tamamen durdurmadı. Ancak dağıtım ağının daralması ve satış noktalarından çekilmesi nedeniyle gözden uzak kaldı. Bugünlerde ise nostalji sever tüketiciler için yeniden atağa geçen marka, yeni bir pazarlama stratejisiyle market raflarında yerini almaya başladı.
TÜKETİCİDEN BÜYÜK İLGİ
Özellikle 80’li ve 90’lı yıllarda çocukluk dönemini yaşayan tüketiciler için Panda’nın dönüşü heyecan yarattı. Aynı zamanda genç kuşağa da hitap etmeyi hedefleyen marka, ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için yeniden market zincirleriyle iş birliği kuruyor. Panda’nın geri dönüşü, yerli üretimin önemine dikkat çekerken, rekabetin yerli markalar için yeniden umut yaratabileceğini de gösteriyor.